Beslenme ve Beyin İlişkisi

Beslenme ve beyin birbirine bağlıdır. Beslenme ve beyin İlişkisi  iyi kurulduğunda beyin faaliyetlerindeki düzelme hemen fark edilir. Beslenme, beyin ağı organizasyonu için fayda sağlar.Beslenme, bilişsel performans ile bağlantılıdır. Ancak araştırmacılar, bağlantının altında yatan şeyin ne olduğunu belirlemek istediler. Tekli doymamış yağ asitlerinin – zeytinyağı, fındık ve avokado da bulunan bir besin maddesi sınıfının – bu konu ile bağlantılı olduğunu ve bu ilişkinin MUFA(tekli doymamış yağ asitleri)’lar ile beyin dikkat ağı organizasyonu arasındaki korelasyon tarafından yönlendirildiğini buldu.

Beslenme ve beyin İlişkisi

Urbana’daki Carle Vakfı Hastanesi’nden alınan 99 sağlıklı yaşlı yetişkin  kan örneklerinde bulunan yağ asidi besin maddeleri ile beyin ağlarının verimliliğini ölçen fonksiyonel MRI verileri ve genel değerlendirme testi sonuçları karşılaştırıldı. Çalışma, NeuroImage dergisinde yayınlandı..

Hedef bilişsel performansı desteklemek için beslenmenin nasıl kullanılabileceğini ve beslenmenin insan beyninin işlevsel düzenini nasıl etkileyebileceğini incelemekti. Zira bilişsel performansı arttırmada etkili beslenme müdahaleleri geliştirmek istiyorsak, bu besinlerin beynin işlevini nasıl etkilediğini, beslenme ve beyin İlişkisi kavramını anlamamız gerekir.

Beslenme ve Beyin İlişkisi Çalışma

Bu çalışmada genel değerlendirmede yağ asitleri ve beyin ağları grupları arasındaki ilişki incelendi ve bunu yaparken beyin ağı organizasyonunun yağ asitleri arasındaki ilişkiye müdahale edip etmediği anlaşıldı. Katılımcıların kanındaki besin

maddeleri incelendi ve yağ asitlerinin iki düzen halinde bir araya geldiğini buldular: doymuş yağ asitleri ve MUFA’lar.

Araştırmacılar sonuçların dikkati artıran ve günlük problem çözmede merkezinde rol oynayan beyin dorsal dikkat ağıyla ilişkili olduğunu bulmuşlardır. Dorsal dikkat ağının işlevsel olarak nasıl verimli bir şekilde organize edildiği ile ilişkili olduğu keşfedildi.

Beslenme ve beyin İlişkisi

Yüksek MUFA düzeylerine sahip olanların kanlarındaki dorsal dikkat ağında büyük değişiklikler olduğu belirlendi. Yüksek MUFA düzeyleri ve daha genel zekâ arasındaki gözlemlenen bir korelasyonla birlikte ele alındığında, bu bulgular MUFA’ların öğrenme sürecini ve zekayı geliştirdiği kanısına varıldı.

Bulgular MUFA’ların çok spesifik bir beyin ağı, dorsal dikkat ağına ve bu ağın işlevsel olarak en iyi şekilde nasıl organize edildiğine dair yeni kanıtlar sundunu gözlemlemek heyecan verici.

Özellikle sonraki adım, uzun süreli MUFA alımının beyin ağı organizasyonunu ve  sağlığını etkileyip etkilemediğini görmek için kanıtlayıcı bir çalışmanın yapılmasıdır.

Bu çalışmalar beslenmenin zekayı etkilediği ve beslenme biliminde gelecek araştırmalar için yeni yolları açmaktadır.